Komedyenlerin Gerçek Yüzü Ortaya Çıktı
İşte Komedyenlerimiz Cem Yılmaz, Ata Demirer, Beyazıt Öztürk ve Şahan Gökbakar’ın Gerçek Yüzleri. Londra’da 69 komedyen üzerinde yapılan araştırma, komedinin depresyonla baş etme yöntemi olduğunu göz önüne serdi. Konferansa katılan terapist Çağatay Öztürk, Türk komedyenler hakkında da analizler yaptı.
Londra’daki City University of London’da geçtiğimiz günlerde komedyenler ve depresyon arasındaki ilişkiyi anlatan bir konferans düzenlendi. Dünyaca ünlü psikiyatrların katıldığı bu konferansta, yüksek lisansını Middlesex Üniversitesi’nin psikanaliz bölümünde tamamlayan ve araştırma tezini Oxford Üniversitesi’nde yapan psikoterapist Çağatay Öztürk de vardı.
KOMEDYEN ŞÜHPECiDiR
Konferansta dünyaca ünlü 55 erkek ve 14 kadın komedyen üzerinde yapılan araştırmanın sonuçları değerlendirildi. Ortaya şöyle bir tablo çıktı:
Komedyenler çok zeki, öfkeli, şüpheci ve depresif özelliklere sahiptir.
Pek çoğu çocukluklarında ve gençliklerinde, kendilerindeki eksiklik ve yetersizlik hissiyle boğuşurken, komediyi sorunlarından etkilenmemek için kullanmış. Oxford Üniversitesi’nden Prof. Dr Gordon Claridge bu durumu şöyle özetliyor: “Komedi bir tür depresyonla baş etme yöntemidir…’
Psikiyatrlar, komedyenlerin geçmişlerinde maruz kaldıkları sözlü ve fiziksel şiddetle de bu sayede baş edebildikleri ve yaşadıkları travmatik olayları da bu şekilde onardıkları görüşünde birleşti.
Bir başka sonuç ise; çocukluk dönemlerinde zorluklar ve kayıplarla karşı karşıya kalanların daha yaratıcı olduğu yönünde… Psikiyatr Çağatay Öztürk ise Türk komedyenleri, bu sonuçlar ışığında yorumladı. işte Öztürk’ün Ata Demirer, Beyaz, Şahan Gökbakar ve Cem Yılmaz hakkındaki psikolojik analizler…
ATA’NıN FAZLA KiLOLARı
Oldukça kilolu bir çocuk olarak doğan ve hâlâ kilolarıyla başı dertte olan Ata Demirer, bir gösterisinde “1972’de Bursa’da doğdum. Herkül’ün çocukluğu gibi altı kilo doğmuşum. Doktora gidip, ‘Doktor, bir şey doğdu’ demişler” diyerek kendisiyle dalga geçiyor. Ata komedi sayesinde fiziksel görüntüsünü büyük bir sorun haline getirmemiş ve depresyondan kurtulmuş.
SALAK BiR ÇOCUKTUM
Cem Yılmaz da çocukken yaşadığı olayları gösterilerinde kullanıyor. Mesela “Çocukken salaktım, Edip Akbayram’ın ismini Edi zannederdim. Benim için ‘Edi Pakbayram’dı’ diyerek kendisiyle dalga geçiyor. veya “Maradona’yla ve Madonna’yı kardeş sanırdım. Bunların babası ne şanslı derdim. Bir çocuğu futbolun kralı, diğer çocuğu da müziğin kraliçesi’ diye espri yaparak çocukken yaşadığı yetersizlik hissinin altını çizmiştir. Ama komedinin gücüyle yetersizliklerini kompleks yapmamış ve herkesin hayranlığını kazanan bir komedyen olmuştur.
MADDi SıKıNTı ÇEKMiŞLER
Beyaz çocukluk yıllarında ailesinin maddi durumunun iyi olmadığını pek çok kere söylemiştir. Çok sevdiği çileği alamadıkları için, bitmesin diye ekmeğin içine koyup yediğini itiraf etmişti. Öztürk de mizah sayesinde bir savunma mekanizması geliştirerek depresif bir birey olmamış, başarılı bir şovmen olmuştur.
Şahan Gökbakar da kendisiyle ve yaşadıklarıyla dalga geçebilen biri… Örneğin, maddi durumları iyi olmadığı için SSK hastanesinde dünyaya geldiğini gülerek anlatıyor.
YABANCı KOMEDYENLER
EĞER FiLM ÇEKMEZSEM DEPRESiF OLURUM!
Dünyaca ünlü komedyen Jim Carrey, depresyon tedavisi gördüğünü itiraf edenlerden… Öte yandan Carrey, “Film çekmediğim zaman kendimi çok mutsuz ve depresif hissediyorum” diyor. Ünlü oynuncu eğer farklı bir iş yapsaydı, belki de yaşamı boyunca çok daha fazla ruhsal sorunla boğuşacaktı.
AKıL HASTANESiNE DÜŞEBiLiRDiM!
Oscar törenlerinde kırmızı halı üzerindeki yaptığı esprili yorumlarla dikkat çeken stand-up’çı Joan Rivers, her fırsatta yaşamındaki zorlukları komediyle aştığını söylüyor. Hatta Joan Rivers sahne şovlarında “Şu an sahnede olmak yerine belki de akıl hastanesinde olabilirdim” diyerek mizahın hayatındaki önemini özetliyor.
KAYNAK : TelevizyonGazetesi.com